Gayrimenkul Görme/ Gösterme Formunun hukuki değeri-Taşınmazın komisyoncunun hizmeti ile satıldığının kanıtlanması

12.3.2020 13:26:06

13. Hukuk Dairesi         2016/8320 E.  ,  2019/5542 K.


....



Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.


KARAR


Davacı, şirketin ... komisyonculuğu yaptığını, davalı borçluy.... adresinde bulunan taşınmazı göstererek 25/02/2011 tarihli gayrimenkul gösterme formu imzalattığını, davalı borçlu ve eşinin taşınmazı görüp beğenerek ... almak için görüşmeler yapacaklarını ve sonra geleceklerini söylediklerini ancak gösterilen taşınmazın davalı tarafından kendilerinden habersiz olarak satın aldığını öğrendiğini, gösterilen taşınmazın satın alınması nedeniyle davalıdan komisyon bedelini ödenmesini talep ettiğini, davalının komisyon bedelini ödememesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine asıl alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, karar verilmesini istemiştir.

Davalı, taşınmazın davalıya satımına ilişkin aracılığının bulunmadığı gibi taşınmazın satımı hususunda taşınmaz malikince taşınmaz komisyoncusunun yetki ve satışı hususunda görevlendirilmesinin de mevcut olmadığını, davacının gösterdiği değil, başka bir taşınmazın satın alındığını, taraflar arasındaki sözleşmenin tek başına davacı tellalın ücrete hak kazanması için yalnız başına yeterli bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile davalının ... 2.İcra Müdürlüğünün 2011/1743 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 4.050,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren 4.050,00 TL asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı lehine hüküm altına alınan 4.050,00 TL asıl alacağın % 20'si oranında (810,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Davacı eldeki dava ile komisyonculuk alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiştir. Mahkemece, davacı tellalın davalıya taşınmazı göstermiş ve davalının davacı ile yaptığı sözleşmeyi ortadan kaldırmadan davacının gösterdiği taşınmazın davalı tarafından satın alınmış olduğunu, tellalın üzerine düşen görevi yerine getirmekle ücret istemeye hak kazandığının kabulü gerektiğini gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Uyuşmazlık davalının satın aldığı taşınmaz nedeniyle davacı tarafça tellallık ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusundadır.

Sözleşme tarihinde yürürlükte bulanan 818 sayılı BK 405 (6098 sayılı TBK.520.md.) maddesi gereğince, yaptığı hazırlık veya icra eylediği tevessut akdin icrasına muncer olunca tellal ücrete müstehak olur. Bu yasal düzenleme doğrultusunda davacı tellalın ücrete telep edebilmesi için MK 6 ve HUMK gereği verdiği tellallık hizmetinin sonucu satış sözleşmesinin yapıldığını kanıtlaması gerekir. Dosyaya ibraz edilen 25.02.2011 tarihli Gayrimenkul Görme/ Gösterme Formunda taşınmazın adresi .....” şeklinde yazılmış olup, davalı beyanlarında aynı sitede ancak davacı tarafın gösterdiği 3. katta bulunan bağımsız bölümü değil başka bir emlakçının göstermesi ve tanıtması ile 1. katta bulunan bağımsız bölümü satın aldığını savunmuştur. Öte yandan davacı taraf davalı alıcıya tellallık hizmeti verdiğini ve kendisinin gösterdiği yeri satın aldığını iddia etmiş ise de; daireyi şirketi temsilen satan ..., dairelerin başka emlakçılarada verildiğini, emlakçıların müşteri getirdiklerini, davacı emlakçının davalıyı kendisine hiç getirmediğini, dairenin anahtarının kendi ofisinde olduğunu beyan etmiştir.

Yapılan bu açıklamalar ve dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının verdiği hizmet sonucu taşınmazın davalı tarafça alındığı kanıtlanmamıştır. Bu durumda davanın tümden reddi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.