TBB DİSİPLİN KURULU KARARI
Tarih
22.01.2022
Esas
2021/1055
Karar
22/66
* Avukatların kullanacakları tabelada; avukatlık unvanı ile ad ve soyadı, varsa akademik unvanı, büronun bulunduğu kat ve büro/daire numarası, telefon numarası, internet adresi ile e-posta adresi yer alabilir. Tabelada TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği belirlenenlerin dışında unvan, deyim, şekil, amblem ile Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.
(Av. Yas. m. 55, TBB Mes. Kur. m. 7, 8, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 5)
İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla dava dosyası incelendi:
Şikâyetli avukat hakkında; “Uyarı yazısına rağmen tabelasının boyutlarını Reklam Yasağı Yönetmeliği’ne uygun hale getirmediği, tabeladaki Av. ibaresini tam olarak silmediği, ayrıca tabeladaki Farsça ‘Farsça Bilen Avukat’ ibaresinin yer almaya devam ettiği” gerekçesiyle başlatılan disiplin davasında, eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.
Şikâyetli savunmasında özetle, tabeladan Av. ibaresini kaldırdığını bu nedenle tabelanın avukatlıkla bir ilgisinin kalmadığını, sonrasında tabelanın boyutunun ve Farsça dâhil tüm yazı hacim ve fontlarının Reklam Yasağı Yönetmeliği’ne uygun hale getirildiğini beyan etmiştir.
İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 14.07.2020 günlü toplantısında, şikâyetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,
Şikâyetli Avukatın tabelasına ilişkin fotoğraf örneklerinin dosyamız münderecatında yer aldığı,
Baro Disiplin Kurulu’nca, “Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; Şikâyetli avukatın tabelasında Av. M.A., cep telefon numarası ve bunun altında Farsça yazılmış “Farsça bilen adliye avukatı” ibaresinin yer aldığı dosyada mevcut belge ve görsellerden tespit edilmiştir. Bu konuda …Barosu Yönetim Kuruluna yapılan şikâyet üzerine reklam yönetmeliği kuralları uyarınca ilgili avukata Baro Yönetim Kurulu’nca aykırılığın giderilmesi ile ilgili bildirimde bulunulmuş bunun üzerine Şikâyetli avukat tarafından tabelada isminin başında yer alan “Av.” İbaresi boyanarak aykırılığın giderildiği belan edilmiştir. Yine dosyada yer alan görsellerden anlaşılacağı üzere söz konusu “Av.” ibaresinin tam olarak silinmediği ayrıca tabelada yer alan Farsça “Farsça bilen adliye avukatı” ibaresinin kaldırılmadığı anlaşılmıştır.
Genel olarak reklam kamunun tümünün veya bir kesiminin ilgisini çekerek yarar sağlamak amacıyla herhangi bir yoldan yapılacak tanıtma faaliyeti olarak ifade edilebilir. Şikâyetli avukatın tabelasına yazdığı ibarelerle kendisine yarar sağlamak amacı taşıması Avukatlık Meslek Kuralları ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki Avukatlık Kanunu’nun 164/4’e aykırılık teşkil etmenin yanında avukatlar arasındaki haksız rekabet ortamının oluşmasına ve reklam yasağına aykırılığa sebebiyet verecektir. Avukatlar rakip değil, yargının kurucu unsuru olarak görev alan adaletin yardımcısıdırlar.
Amaç bir kamu hizmeti olan Avukatlık mesleğini iş temini konusunda meslektaşlar arasında haksız rekabetin yaratılması, mesleğin ticarileşmesi ve Avukatı iş sahipleri karşısında bağımsızlığını kaybetme tehlikesine karşı korumaktır. ‘Avukat iş arkasından koşmaz, iş avukatın arkasından koşar.’ temel ilkemiz olmalıdır.
Avukatlık Kanunu’nun 55. maddesi ‘Avukatların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kâğıtlarında Avukat unvanı ile akademik unvanlardan başka sıfat kullanmaları yasaktır.’ şeklinde düzenlenmiştir.
Yine Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7.maddesi “Avukat salt ün kazandırmaya yönelik her türlü gereksiz davranıştan kaçınmalıdır.” Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8.maddesi ‘Avukat kendisine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.’ hükümlerine amirdir.
Uluslararası Barolar Birliği’nin 1956 Oslo toplantısının 8. Nolu kararı ‘Reklama başvurmak avukatlık vakar ve şerefi ile bağdaşmaz.’ şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı değerlendirdiğinde Şikâyetli avukatın Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları 7 ve 8. maddesi ile 1136 sayılı Yasanın 55.maddesinde düzenlenen reklam yasağına aykırı eylemi sabit görülmüş olup, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle şikâyetli hakkında ceza tayin edildiği,
Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde tekerrüre esas ceza olmadığı,
Şikâyetli avukatın 19.07.2021 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, savunmalarını aynen tekrarla, tabeladaki aykırılığım giderildiğine dair fotoğrafları dosyaya sunmasına rağmen, bu husus dikkate alınmadan hakkında ceza tayin edildiğini, haksız rekabet oluşturmak gibi bir amacının bulunmadığını, “Farsça bilen adliye vekili” ibaresini ancak Farsça bile birinin okunmasının mümkün olduğunu, yazıcının gerçek amacının mültecilere ücretsiz yardım etmekten ibaret olduğunu, Farsça yeminli tercümanlık yaptığını, mali beklenti içinde olmadan mültecilere yardımcı olduğunu, tabelasında isim ve telefon numarasından başka bir yazının söz konusu olmadığını belirterek objektiflikten uzak tamamen eksik inceleme ile verilen kararın bozulmasını talep ettiği,
Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmüştür.
Şikâyetlinin itirazı ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde;
Şikâyetli avukat hakkında tabelasında Farsça yazılmış “Farsça bilen adliye avukatı” ibaresinin yer aldığı, bu aykırılığın giderilmesi için baro tarafından uyarılmasına rağmen, aykırılığın giderilmediği tespit edilerek ceza verilmiştir.
Avukatlık Kanunu’nun 55.maddesi, “Avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kâğıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sığat kullanmaları yasaktır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 7.maddesi, “Avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz, davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8.maddesi, “Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.”
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 5.maddesi, “Bu yönetmelik kapsamında olanlar kullanacakları tabelada; avukatlık unvanı ile ad ve soyadı, varsa akademik unvanı, büronun bulunduğu kat ve büro/daire numarası, telefon numarası, internet adresi ile e-posta adresi yer alabilir. Tabelada bu yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, şekil, amblem ile Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.”
Düzenlemeleri ve tüm dosya kapsamına göre şikâyetli avukatın tabelasındaki aykırılığın giderilmesi için uyarılmasına rağmen, aykırılığı gidermemiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu 11.06.2004 gün ve 2004/211 esas, 2004/211 karar sayılı kararında “…Yönetmelik Resmî Gazete’de yayınlanmakla, tüm avukatların bilgisinin olacağı varsayılmalı, bu nedenle avukatlar tabelalarını, Yönetmeliğe uygun hale getirmelidir.
Barolara ayrıca, yönetmeliğin maddelerinin uygulanması için üyelerine uyarıda bulunması gibi bir yükümlülük de yüklenmemelidir” diyerek böyle bir durumda uyarıya dahi gerek olmadığına karar vermiştir.
Bu itibarla Avukat, Avukatlık mesleğinin yerine getirilmesi ile doğrudan ilgili bulunan Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları ve kanun uyarınca çıkarılmış bulunan yönetmelikleri iyi bilmek ve özümsemek ve bu alanda yapılacak değişiklikleri de tüm olanakları kullanarak izlemek zorundadır. Bu nedenle Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin uygulanması için Baronun kendilerine uyarıda bulunmasını beklemeden gereği yerine getirilmelidir.
Şikâyetli avukatın eylemi yukarıda açıklanan Avukatlık Kanunu’na, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na ve Reklam Yönetmeliği’ne açıkça aykırı olmakla disiplin suçu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Gereği düşünüldü:
1-Şikâyetli Avukatın itirazının reddine, Baro Disiplin Kurulu’nun Şikâyetlinin “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 11.06.2021 gün ve 2021/14 Esas, 2021/105 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,
Katılanların oybirliği ile karar verildi.