Bütün dünyayı etkisi altına alan Covıd-19 (Korona) hastalığı ülkemizde nispeten daha geç görülmekle beraber mart ayından itibaren salgın halinde maalesef görülmeye başlandı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmesine sebep olan bu hastalığın yayılma hızı, yayılma şekli ve yayıldığı insanlardaki etkileri dikkate alındığında korkutucu denebilecek bir hastalık olduğu, oranı yüksek olmasa da can kaybı ile sonuçlanabilecek etkileri olduğu aşikâr. Toplumun her kesimini etkileyebilmesi, her ilimizde hatta hemen hemen her ilçemizde görülmüş bir hastalık olması sebebiyle tüm ülke insanını tedirgin eden bu hastalığa karşı en önemli sığınağımız maske, mesafe ve temizlik tedbirlerine sıkı sıkıya bağlı olmaktır. Ancak henüz aşısı ve/veya ilacı bulunamamış bu hastalığın bulaştığı kişilerin tedavisi, sürecin en önemli ikinci bölümü olarak karşımıza çıkıyor. Tedavi, yatarak, ilaç kullandırılarak, bir takım solunum cihazları kullanılarak çoğunlukla yoğun bakım şartlarında devam ediyor. Tam bu noktada karşımıza tedavi süreçlerinin ücretli olup olmadığı sorusu çıkıyor. Aşağıda kısaca başlıklar halinde hangi sağlık kuruluşlarının yetkili olduğu ve tedavi süreçlerinin ücretlendirilip ücretlendirilemeyeceği hususunda bilgi vermeye çalıştım.
Hangi Hastanelerde Tedavi Yapılıyor?
Covıd-19 hastalığına ilişkin belirtilerden şüphe
ediyorsunuz. Bir hastaneye başvurmak istediniz. Yakınınızda bulunan ilk
hastaneye başvurabilirsiniz. Zira Sağlık
Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 20.03.2020 tarih ve 14500235-403.99/
sayılı 81 İl Valiliği ve YÖK ‘e gönderdiği yazısıyla; ‘’ Sağlık kurumlarına
müracaat eden hastaların, COVID-19 tanısı kesinleşinceye kadar Sağlık Bakanlığı
hastaneleri, Devlet ve Vakıf Üniversitesi hastaneleri ile tüm özel sağlık
kuruluşlarınca kabul ve tedavi süreçlerinin yapılması zorunludur. ‘’ şeklinde
bir yazı göndermiştir.
Yazının bilinmesi gereken
önemli noktalarından birisi de 2. Maddesinde belirtilmiş olan; ‘’ Bünyesinde
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Göğüs hastalıkları, İç
Hastalıkları uzmanı hekimlerden en az ikisinin bulunduğu ve 3. seviye erişkin
yoğun bakım yatağı bulunan hastaneler Pandemi Hastanesi olarak kabul edilir. ‘’
düzenlemesidir. Burada karışımıza çıkan ‘’ Pandemi Hastanesi ‘’kavramı COVID-19
tanısı almış (test pozitif) vakaların tedavi sürecinin yapılmış olduğu hastane
olarak anlatılabilir.
Özetle her hastaneye
başvurabilirsiniz eğer o hastane pandemi hastanesi değil ve sizde kuvvetli bir
Covıd-19 şüphesi tespit edilirse yine Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel
Müdürlüğü tarafından bahsi geçen yazıda tarif edilen; ‘’ COVID-19 tanısı
konmuş hastaların müracaat ettiği pandemi hastanesi olmayan il/ilçe
hastaneleri, bu hastaların sevk algoritmasında belirlenen hastaneye gerekli
önlemleri alarak sevkini gerçekleştirmelidir. Hastaların sevki il içi
veya il dışı 112 Komuta Kontrol Merkezleri tarafından koordine edilir.’’
düzenlemesi gereği sevkiniz sağlanmak zorundadır.
Acil Kapsamında Görülen
Tedaviler İçin Ücret Ödenir Mi? Covıd-19 Şüphesi Acil kapsamında Mıdır?
Bu hususun irdelenmesi ve net cevabın
verilebilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)
incelenmelidir. Zira bu tebliğin amacı sağlık yardımları Sosyal Güvenlik
Kurumunca karşılanan kişilerin, hastalanmaları halinde sağlıklarını
kazanmalarını, iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben
gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin
ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca
finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinden yararlanma esas ve usulleri ile bu
hizmetlere ilişkin Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen
Kurumca ödenecek bedellerin bildirilmesi olarak tanımlanmıştır. Yani tedavi
aşamalarında SGK ile hastaneler arasında ve dahi vatandaş arasında tedavi
usullerini, ödeme yapılıp yapılmayacağı düzenlemelerini incelerken esas
alınması gereken düzenleme SUT içerisinde mevcuttur.
9 Nisan 2020 tarihli ve
31094 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama
Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile acil hal tanımında değişiklik
yapılmıştır. Düzenlemede; ‘’ (*) Acil hal; (Değişik: RG-9/4/2020-31094) ani
gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana
gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile
ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli
halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul
edilen durumlar ile pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve tedavileri
kapsamaktadır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak
kabul edilir. ‘’ denilerek pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve
tedaviler acil kapsamına alınmıştır.
SUT bu konuya ilişkin bir düzenleme getirmiştir. 1.8.5-
Katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler başlığı altında
düzenlenen maddelerin 5. sinde ; ‘’ Acil
servislerde verilen ve SUT eki “Hizmet Başı İşlem Puan Listesi” nde (EK-2/B)
yer alan 520.021 kodlu “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura
edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere acil servislerde verilen sağlık
hizmetleri, bedeli Kurumca karşılanmayan ayakta tedavide hekim ve diş hekimi
muayeneleri, Sağlık Bakanlığı tarafından sözleşme yapılmış, görevlendirilmiş
veya yetkilendirilmiş aile hekimi muayeneleri ile SUT ‘un 1.4.3 maddesinde
belirtilen sağlık kurumları/kuruluşları tarafından sunulan sağlık hizmetlerinde
SUT ’un 1.8.1 maddesinde tanımlanan katılım payı alınmaz. ‘’ düzenlemesi
getirilmiştir.
Covıd-19 tedavisi için
başvuru açıkça acil kapsamındadır. Bu sebeple katılım payı ücreti talep
edilemeyecektir.
Acil Tanımı Ne Zaman Son
Bulur?
SUT 1.9- İlave ücret başlıklı ve 1.9.1- İlave ücret
alınması başlıklı düzenlemesinde acil tanımının ne zaman son bulduğunu
düzenlemiştir. Buna göre; ‘’ (6) (Değişik: RG-4/2/2018-30322) (102) Hastanın
acil servislerde 24 saat içinde stabilizasyonu esastır. Hastanın acil servise
başvurusundan itibaren 24 saat içinde stabilize edilerek ilgili kliniğe yatışı
ya da başka bir sağlık hizmeti sunucusunun yataklı kliniğine sevk edilmesiyle
acil hal sona erer. Acil servislerden kabul edilerek doğrudan uygulanan acil
girişimsel işlemler ile 24 saat içinde acil gözlem ünitelerinde uygulanan tüm
sağlık hizmetleri için ilave ücret alınamaz. Hastadan ilave ücret alınabilmesi
için hastaya/hasta yakınına acil halin sona erdiğine ve müteakip işlemlerin
ilave ücrete tabi olduğuna ilişkin “Acil Halin Sona Ermesine İlişkin
Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) kullanılarak, yazılı bilginin imza karşılığı
verilmesi zorunludur. ‘’ düzenlemesi yer almaktadır.
Herhangi bir özel
hastaneye başvuran kişi uluslararası mevzuatlar ve Anayasamız ve Yürürlük
Kanunlara göre acil girişten tedavi almaya başladığı andan taburcu edilene
kadar ücret ödememelidir. SUT ile düzenlenen “Acil Halin Sona Ermesine İlişkin
Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) aslında taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere
ve yürürlük tüm mevzuata Anayasa başta olmak üzere aykırıdır.
Bu şartlarda acil tanımı
sonlanmış olan Covıd-19 olguları ile tedavi gören hasta yine de ücret
ödemeyecektir.
Şöyle ki;
SUT 1.9.3- İlave ücret
alınmayacak sağlık hizmetleri başlıklı maddesinde açıkça (1) (Değişik birinci
cümle: RG-12/11/2013-28819) Aşağıda belirtilen sağlık hizmetleri için
hiçbir ilave ücret alınamaz. ‘’ düzenlemesi yer almaktadır. Maddeye
eklenen (Ek: RG-9/4/2020-31094) sayılı düzenlemeyle ‘’ k) Pandemi
süresince pandemi olgularının tanı ve tedavileri, (Ek ibare: RG-9/4/2020-31094) ile
bu işlemlere ilişkin sunulan sağlık hizmetlerinden. ‘’ eklenmiştir. Bu
düzenlemeyle birlikte Covıd-19 olgularının tanı ve tedavisinde sağlık
hizmetleri için ücret alınamayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Salgın Tanımı ve Covıd-19 Açısından Pandemi Tanımı
Salgın; belirli bir popülasyonda belirli bir zaman belirli bir
popülasyonda, belirli bir zaman diliminde, bir enfeksiyon hastalığına yakalanan
bireylerin sayısında beklenenden fazla artış gözlenmesi anlamına gelmektedir.
Pandemi; dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda
yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isimdir. Dünya
Sağlık Örgütü Covıd-19(Koronavirüs) hastalığına ilişkin, koronavirüsün yayılma
hızına ve insan sağlığı üzerindeki etkisine bakıldığında genel çapta koruyucu
önlemlerin artırılmasını sağlamak adına 11 Mart 2020' tarihinde tüm dünyada pandemi
ilan etmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandemi ilanında hastalığın
yapısı dikkate alınarak bir amaç belirlenmiş ve genel çapta koruyucu önlemlerin
artırılmasını sağlamak olarak bu amaç tanımlanmıştır. Koronavirüs için bu amaca
ulaşmanın en temel metodu insanlar arası teması azaltmak hatta sonlandırmak ve
tedavi süreçleri de dahil belirti gösteren insanların karantina altına
alınmasıdır. Koronavirüs şüphesiyle tedavisine başlanan bir kişi derhal
hastanede karantina altına alınmaktadır. İradesiyle hastaneden çıkabilme
ve/veya karantina şartlarını reddetme imkânı yasal olarak mümkün değildir.
Böyle bir durumda kamu sağlığı ve diğer tüm vatandaşların sağlığının muhafazası
için zorunlu olarak karantinada kalan bir kişiye uygulanan tedaviye ilişkin
ücret talebi Anayasaya ilgili tüm mevzuata aykırı olacaktır. Bu sebeple dünya
çapında bir salgın olarak yayılan ve pandemi olarak ilan edilen koronavirüs
tedavisi için taburcu edilme sürecine kadar hiçbir ücret talep edilemeyecektir.
Covid-19 Şüphesiyle Hastanede Tedavi Edilen Hastaların Testinin Negatif
Çıkması Durumunda Ücret Ödenir mi?
Covıd-19 hastalarında net teşhis ancak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan
test sonuçlarıyla konulmaktadır. Kesin teşhis konulana kadar başlıca hastalık
emareleri görülen kişilerde derhal Covıd-19 tedavisi başlatılmakta ve karantina
altında hastanede tedavi işlemleri yapılmaktadır. Bu durum karşımıza tedavisi
Covıd-19 şüphesiyle tedavisine yatarak başlanan hastaların en erken 3 gün
arayla gelen en az 2 test sonucu gelene kadar yapılan tedavilerin
ücretlendirilip ücretlendirilmeyeceği sorusu çıkmaktadır.
SUT
1.9.3- İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri başlıklı maddesinde yapılan
değişiklikle açıkça (1) (Değişik birinci cümle: RG-12/11/2013-28819) Aşağıda
belirtilen sağlık hizmetleri için hiçbir ilave ücret alınamaz. ‘’
düzenlemesi yer almaktadır. Maddeye eklenen (Ek: RG-9/4/2020-31094)
sayılı düzenlemeyle ‘’ k) Pandemi süresince pandemi olgularının tanı ve
tedavileri, (Ek ibare: RG-9/4/2020-31094) ile bu işlemlere
ilişkin sunulan sağlık hizmetlerinden. ‘’ düzenlemesiyle ücret
alınamayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Burada geçen "pandemi süresinde, pandemi olgularının tanı ve
tedavileri" cümlesinden pandemi olguları ile kasıt Covıd-19 teşhisinde tüm
dünyaca kabul edilen yüksek ateş, kuru öksürük ve/veya akciğer tomografisi
sonuçlarının incelenmesi sonucunda kuvvetli hastalık şüphesi içeren sonuçlar
ortaya çıkması sebebiyle Covıd-19 tedavisine başlanmış olmasıdır. Yani pandemi
olguları ilk teşhis ve kuvvetli şüpheyle ortaya çıkmış henüz test sonuçları
gelmemişse yapılan tedavilerin tamamı SUT ilgili maddesinde belirtilen İlave
ücret alınmayacak sağlık hizmetleri kapsamında kabul edilmelidir. Yapılacak
yeterli miktarda test sonucu negatif gelse dahi pandemi olgularıyla tedavi
uygulanmış olması sebebiyle özel hastaneler, koronavirüs tedavisi gören
hastalardan muayene katılım payı ve ilave ücret isteyemeyecektir kanaatindeyiz.
Burada dikkat edilmesi gereken husus uygulanan tedavilerin aslında koronavirüs
taşıyan hastaya olumlu etkileri ile testin negatif çıkabileceği hususudur.
Hastalığın Sağlık Bakanlığı’nın resmi tüm açıklamalarıyla da anlaşılacağı üzere
değişken bir yapıya sahip olması, negatif sonucu çıkan bir hastanın daha sonra
pozitif olabileceği ve/veya pozitif sonuç alınan bir hastanın tekrar pozitif
bir sonuçla karşı karşıya kalabileceği durumudur. Akciğer tomografisi, yüksek ateş,
solunum sorunları vb. koronavirüs kuvvetli şüphesi emareleri olarak tüm dünyada
kabul edilmiş belirtiler ile yatarak karantina altında özel sağlık kuruluşunda
tedavisine başlanan hasta uygulanan tedaviler ile test sonuçları gelene yani
kesin teşhis konulana kadar pekâlâ iyileşme gösterebilir. Böylelikle tedavi
devam ederken yapılan ve kesin teşhise esas alınacak test sonucu gelene kadar
tedavi ile iyileşme aşaması göstermiş olabilir. Böyle bir durumda kesin teşhis
konulamadığı veya testi negatif olduğundan bahisle ücretlendirme yapılabilmesi
SUT ile yapılan ve değişiklikle amaçlanan kamu sağlığı ve vatandaşın sağlık
güvenliğini güvence altına almak ilkeleriyle bağdaşmayacaktır.
Av. Koray MARAL
İSTANBUL BAROSU - 41415