1.GİRİŞ
Devletin en temel görevlerinden birisi, toplumsal
huzurun teminini sağlamaktır. Toplumsal ahlakı zedeleyen fiiller, doğal olarak
toplumun huzurunu da bozmaktadır ve yurttaşların esenlik ve sükunet içinde
yaşamaya devam etmesini zorlaştırmaktadır. Bu sebeple devlet, bu nevi fiillerin
kimini ceza kanunları ile yasakladığı gibi, cezalandırmaya değer görmediği,
cezalandıracak kadar ağır bulmadığı fiilleri de kabahat olarak
nitelendirip, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlemiş ve yaptırıma
bağlamıştır. Kumar da, ahlak dışı bir fiil olarak kabul edildiği için
Kabahatler Kanunu’nda kendisine yer bulmuştur.
Kumar oynamak ilk bakışta, kişiye kolay yoldan para
kazandırdığı için faydalı bir aktivite olarak nitelendirilebilir. Ancak bu
kolay yoldan ve emek sarf etmeden para kazanma durumu, kişiye her zaman daha
fazlasını kazanma isteği verir ve kumar oynayan kişi daha fazla kazanmak
uğrunda şok aha büyük kayıplar verebilir. Neticede kumar bir şans oyunudur ve
kişinin şansı her zaman yaver gitmeyebilir. Kazanmak kadar, kaybetmek de olasıdır.
İşte bu daha fazla kazanma hırsı, kişiyi sonu olmayan
bir yola sokar ve ne yazık ki birçok kişi ellerindeki sermayeyi bir nebze
artırmak amacıyla ve büyük umutlarla girdikleri kumar batağından ellerindekinin
çok daha fazlasını kaybetmiş olarak çıkarlar. Kumar sonucu borçlanan kişiler,
bu borçları dolayısıyla kendi can güvenlikleri ile, hatta bazı durumlarda
yakınlarının ve aile bireylerinin can güvenlikleri ile tehdit edilmektedir. Bu
durumda da kişiler bu tehditlerden kurtulabilmek veya borçlarını ödeyebilmek
için yasadışı yollara başvurabilmekte, telafisi çok güç veya imkansız zararlar
meydana gelebilmektedir. Başta kolay yoldan para kazandıran bir uğraş gibi
görünse de, kumarın en nihayetinde kişiye bir kazanç sağlamadığı ortadadır.
Kumar; psikoloji, sosyoloji ve hukukun inceleme
alanına giren çok yönlü bir kavramdır. Kumarın tarihi oldukça eskidir. İnsan
türünün tanımlanmasında kullanılan ve düşünen insan anlamına gelen Homo-Sapiens
kavramının yanında, Huizinga’nın Homo-Laudens tanımı da mevcuttur.[1]
Bu kavram, oyun oynayan insan anlamına gelmektedir ve aslında insanın içsel
olarak oyun oynama dürtüsüne sahip olduğunu bizlere gösterir niteliktedir.
Kaldı ki teknolojinin günümüzdeki kadar gelişmemiş olduğu dönemlerde,
insanların günlük uğraşlar dışında vakit geçirmek için sığınabilecekleri tek
liman oyun oynamak idi. Bu oyun oynayan insan, hem keyif alıp hem kazanç
elde ederek zamanlar kumar oynayan insana dönüşecekti. Zamanla çok
çeşitli türleri ortaya çıkan kumar, günümüzde de birçok kişi tarafından
oynanmaktadır.
Kumar; zamanla oyuncularını kendine bağımlı hale
getiren ve sonu olmayan bir faaliyettir. Hatta öyle ki, kumar bağımlılığı,
psikoloji ve psikiyatri terminolojisinde uyuşturucu bağımlılığı kadar önemli
bir yer tutmaktadır ve ciddi bir hastalık olarak nitelendirilmektedir. Hastalık
olarak ortaya çıkan bu durum, kazansa da kaybetse de sürekli kumar oynama
isteği olarak kendini gösterir. Kumar oynanması durumunda elde edilen kazançlar
ve verilen takviyeler, beynin ödül merkezinin harekete geçmesine ve mutluluk
hormonlarından sayılan dopamin hormonunun salgılanmasına neden olur.[2]
Bu da kişinin bağımlı hale gelmesinin önünü açar.
Bu çalışmada da, Kabahatler Kanunu’nun 34. Maddesinde
düzenlenen Kumar’ı ele alıp, unsurları ve temel özellikleri bakımından
inceleyeceğiz.
2.TİPİKLİK
Hukuki güvenliğin ve hukuk
devletinin olmazsa olmaz taşlarından olan kanunilik ilkesi, cezalar bakımından
geçerli olduğu gibi kabahatler bakımından da caridir. Nitekim Kabahatler
Kanunu’nun 4. maddesi ‘Hangi fillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça
tanımlanabileceği gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği
çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleri ile de
doldurulabilir.’ şeklinde düzenlenmiştir. Buradan hareketle, işlenen fiil
kanundaki tanıma uymuyor ise, ortada herhangi bir norm ihlali olmadığını ve
kabahatin oluşmadığını söylemek mümkündür.
Kabahatler Kanunu’nun Kumar
başlıklı 34. maddesi şu şekildedir:
‘Kumar oynayan kişiye, yüz Türk lirası idari para cezası
verilir. Ayrıca kumardan elde
edilen gelire elkonularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir.
Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına ve elkoymaya kolluk görevlileri, mülkiyetin
kamuya geçirilmesine mülki amir karar verir.’
2.1.MADDİ
UNSURLAR
2.1.1.FİİL
Madde metni ile yasaklanan fiil, kumar
oynamaktır. Kumar, sözlükte, ortaya para koyarak oynanan talih oyunu[3]
ve para üzerine oynanan talih oyunu[4]
şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan
Sağlama başlıklı 228. maddesinin son fıkrasında ise; kazanç amacıyla icra edilen
ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar olarak tanımlanmıştır. 765 sayılı
kanunda da kumara ilişkin ‘Ceza kanununun tatbikinde kumar, kazanç kastiyle
icra kılınıp kar ve zararı talihe bağlı bulunan oyunlardır.’ hükmü mevcuttu.
Her ne kadar Kabahatler Kanunu’nda kumarın tanımına ilişkin bir düzenleme
bulunmasa da, TCK 228/4 hükmündeki tanımın kabahatler kanunundaki kumarın
içeriğini doldurmak için kullanılması gerekir.[5]
Tanımlardan hareketle madde metni
ile yasaklanan kumarın iki temel unsuru ortaya çıkmaktadır: Bunlardan birincisi
kazanç sağlama amacıyla oynanması, ikincisi de kar ve zararın talihe bağlı
olmasıdır. Elde edilecek olan kazancın muhakkak maddi nitelikte bir kazanç
olması şarttır.[6]
Dolayısıyla manevi kazançlar sağlamak amacıyla veya vakit geçirmek yahut
kendini tatmin etmek için oynanan oyunlar, kumar oynama kapsamında
değerlendirilemez. Maddi kazançtan maksat, sadece para değildir. Maddi değeri
bulunan eşya da kumarın konusu olabilir. Ancak yalnızca zevk için çok cüzi
miktarlarda oynanan oyunlar veya gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kesin olmayan
müstakbel bir olay üzerinden girilen iddialar kumar kapsamında
değerlendirilmeyecektir. Nitekim kanun koyucu, cezalar bakımından bile bazı
durumlarda şekli anlamda suç gerçekleşmiş olmasına karşın, fiil ile ihlal
edilen haksızlık içeriğinin çok az olması sebebiyle cezalandırmama yoluna
gitmiştir. CMK 224/3 hükmü de, bu hususu düzenlemekte ve haksızlık içeriğinin çok
az olduğu durumlarda ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceğini
düzenlemektedir.[7]
Kazancın şans veya talihe bağlı
olması, oyunun sonucunun tamamen şans veya talihe bağlı olmasını gerektirmez.[8]
Kişisel kabiliyetler ve dışarıdan gelen etkiler de oyunun sonucuna etki
edebilir, ancak en büyük etkenin şans ve talih olması gerekir. Bundan dolayı,
maddi bir kazanç için oynanmış olsa bile kazananı kabiliyet ve tecrübe gibi
etkenlerin belirleyeceği oyunlar, kumar kapsamında değerlendirilmez. Örneğin
ortaya para koyarak basketbol oynayan kişiler, Kabahatler Kanunu m.34
hükmündeki Kumar dolayısıyla sorumlu olmazlar.
Teknolojinin gelişmesinin, iyi
yanları olduğu gibi kötü yanları olduğu da şüphesizdir. Kaczynski’nin de
manifestosunda belirttiği gibi, teknolojinin kötü taraflarını bir kenara
bırakıp, yalnızca iyi yanlarını alamayız.[9] Teknolojik gelişmeler, her alana olduğu gibi
kumar alanına da sirayet etmiştir. Sosyal medyanın ve internetin yaygınlaşması
ile, kumar oynamak için kumarhanelere gitmek gerekliliği ortadan kalkmış,
kişiler bu ağlar sayesinde oturdukları yerden okyanus ötesi ülkelerdeki kumar
tutkunları ile dahi kumar oynayabilecek hale gelmiştir.[10]
Dolayısıyla, oynanan oyunun kumar sayılabilmesi için fiziksel bir ortamda
oynanması şartı gerekmemektedir. Nitekim madde metninde de kumarın ne şekilde
oynanacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
2.1.2.FAİL
Kumar kabahatinin faili, kumarı
oynayan kişidir. Faili bakımından herhangi bir özellik arz etmeyen bu kabahat,
herkes tarafından işlenebilir.
2.1.3.MAĞDUR
Kabahatlerin mağduru, ilgili
kabahatle korunan hukuki menfaatin ait olduğu kişidir. Kumar kabahati ile
korunan menfaat ise; genel ahlak, toplum düzeni ve aile huzuru olarak
belirlenebilir. Dolayısıyla bu kabahatin mağduru, genel ahlak ve düzenin ait
olduğu tüm toplum olarak tayin edilebilir. Çünkü kumar ile korunmaya çalışılan
menfaat, tüm toplumu ilgilendiren bir menfaattir.
2.2.MANEVİ
UNSUR
Kabahatler Kanunu’nun Kast ve Taksir
başlıklı 9. maddesi, kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde kabahatlerin hem
kasten hem taksirle işlenebileceğini belirtmiştir. Kumarı düzenleyen m34
hükmünde de, fiilin kasten veya taksirle işlenebileceğine ilişkin bir düzenleme
bulunmamaktadır. Ancak TCK 234/4 düzenlemesindeki kumar tanımında, ‘kazanç
sağlamak amacı’ arandığından, kanunda düzenleme bulunmamasına rağmen kumar
kabahatinin yalnız özel kastla işlenebileceğini söylemek mümkündür.[11]
Dolayısıyla bu fiilin taksirle işlenmesine olanak yoktur. Nitekim kişinin kastı
olmaksızın kumar oynayabileceğini düşünmek, mantıkla bağdaşmamaktadır.
Kastı kaldıran hata söz konusu ise,
kişinin sorumluluğu ortadan kalkmış olacaktır. Örneğin kişi eğlencesine oyun
oynadıkları düşüncesi ile kumar oynamış bulunsa ve maddi unsurlarda esaslı ve
kaçınılmaz bir hataya düşse, artık kumar kabahatinden sorumlu olmaz ve
kendisine yaptırım uygulanamaz.
3.HUKUKA
AYKIRILIK
Hukuka aykırılık, bir fiilin hukuk
düzeni ile çelişmesini ifade eder. Hukuk düzeni; yazılı olan ve olmayan bütün
hukuk kuralları, dolayısıyla örf ve adet kurallarını ve mahkeme içtihatlarını
da kapsamaktadır.[12]
Kumar oynayan kişi, hem kabahatler kanunu ile yasaklanmış bir fiili işleyerek
hem de genel ahlakı zedeleyen bir eylemde bulunarak hukuka aykırı hareket etmiş
olmaktadır. Kabahatler Kanunu’nun 12. maddesinde, kanunda hüküm bulunmayan
hallerde Türk Ceza Kanunu’nun hukuka uygunluk nedenlerinin uygulanacağı
belirtilmiştir. Bu anlamda, devlet tarafından izin verilen şans oyunlarını
oynayan kişiler, hukuka aykırı bir fiil işlemiş olmazlar.[13]
4.KUSURLULUK
Fiilin faile yüklenebilirliği ile
ilgilenen kusurluluk, anayasalarda da kanunlarda da açıkça tanımlanmamıştır.
Şöyle ki, cezalandırma için kusurlu olmak şarttır ve cezalar fiili işleyenin
kusuru oranında olmalıdır. Bir başka deyişle kusur, bir kişinin eyleminden
dolayı cezalandırılmayı hak edip etmediği konusundaki normatif-hukuki bir değer
yargısıdır.[14]
Kabahatler Kanunu m12 hükmüne göre, aksine bir hüküm olmadıkça Türk Ceza
Kanunu’ndaki kusurluluğu etkileyen haller, kabahatler bakımından da uygulama
alanı bulur. Örneğin tehdit üzerine kumar oynayan bir kişinin artık bu fiili
dolayısıyla kusurundan söz edilemeyecek ve kendisine kumar oynadığı gerekçesiyle
yaptırım uygulanamayacaktır.
5.KABAHATİN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
5.1.TEŞEBBÜS
Kabahatler Kanunu m.13 hükmüne göre,
aksine hüküm bulunmadıkça kabahatlere teşebbüs cezalandırılmaz. Teşebbüsün
cezalandırılacağı durumlarda da, Türk Ceza Kanunu’nun teşebbüse ilişkin
hükümleri uygulama alanı bulur. Kumarın düzenlendiği 34. maddede, kumara
teşebbüsün cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, kumar
oynamaya teşebbüs eden kişiye herhangi bir yaptırım uygulanmaz.
5.2.İŞTİRAK
Kabahatlere iştirak, Kabahatler
Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre, kabahatin
işlenişine iştirak eden her kişi hakkında, kabahatin faili olarak idari para
cezasına hükmolunacaktır. Bu bağlamda, kabahati işleyen ve işlenişine yardım
eden bakımından bir ayrım yapılmamıştır. Bu nedenle kumar bakımından; kumar
oynayan kişinin yanında onu kumar oynamaya teşvik eden veya kumar oynaması için
para veren kişi de idari para cezası ile cezalandırılacaktır.
5.3.İCTİMA
Kabahatlerin İctimaı, Kabahatler
Kanunu’nun 15. maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmü uyarınca, bir fiiller
birden fazla kabahat işlenmesi halinde, bu kabahatlere karşılık yalnızca idari
para cezası öngörülmüş ise en ağır idari para cezası, idari para cezasından
başka yaptırımlar da öngörülmüş ise bu yaptırımların her biri uygulanır.
Aynı kabahatin birden çok kez işlenmesi halinde ise,
her bir kabahatle ilgili ayrı ayrı ceza verilecektir. Örneğin bir kumarhaneye
10 gün gidip arkadaşlarıyla 10 kez kumar oynayan bir kişinin, kaç kez kumar
oynadı ise o kadar sorumluluğu vardır. Ancak işlenen fiilin tek fiil
sayılabileceği hallerde yalnızca tek yaptırım uygulanır. Örneğin bir internet
sitesine girip tek seferde 10 kez bahis oynayan kişinin fiili, tek fiil
sayılır.[15]
Bir kişi, işediği fiille hem kabahat hem de suç
işlemiş olabilir. Bu durumda da, ikisinden ayrı ayrı sorumluluğu doğacaktır.
Örneğin bir kişi hem kumar oynayıp hem de kumar oynanması için yer ve imkan
sağlamış ise, burada hem kumar kabahatinden, hem de TCK m.228’de düzenlenen
Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama suçundan sorumlu olacaktır.
6.YAPTIRIM
Kabahatler karşılığında, idari
yaptırımlar öngörülmüştür. Kabahatlerin yaptırımlarının cezalardan en temel
farkı, adli değil idari nitelikte olmalarıdır. Bundan dolayı, bir kabahatten
dolayı uygulanan idari yaptırım, kişinin adli sicil kaydına işlememektedir.
Kabahatler Kanunu m.16 uyarınca, kabahatler karşılığında uygulanacak
yaptırımlar idari para cezaları ve idari tedbirlerdir.
Kumar karşılığında da, yüz Türk
lirası idari para cezası öngörülmüştür. Ayrıca kumardan elden edilen gelire el
konulması ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi de, idari tedbir niteliğindedir.
7.SONUÇ
Görüldüğü gibi
kumar, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlenmiş ve idari yaptırıma
bağlanmıştır. Bu bağlamda, 765 sayılı TCK’dan farklı olarak kumar oynamak suç
olmaktan çıkmıştır. Eski kanun döneminde, kumar oynayan kişiye iki aydan bir
yıla kadar hafif hapis cezası ve otuz bin liradan altmış bin liraya kadar adli
para cezası öngörülmüştü.
Kanaatimizce de
kumar, işlenen fiilin ağırlığı ve haksızlık değeri göz önüne alındığında, suç
sayılması gereken bir fiil değildir. Hatta doktrinde; kumar oynamanın kişinin
iradesi ile işlediği bir fiil olduğu, kazanmayı da kaybetmeyi de göze alarak
oynandığı ve kişinin iradesi ile girdiği bir iş sonucu maddi kayıplar yaşaması
sonucunun toplumu ilgilendirmediği gerekçesiyle idari yaptırıma dahi tabi
tutulmasını eleştiren görüşler mevcuttur.[16]
Bu görüşe katılmamaktayız. Eğer bu şekilde düşünülecek olursa, kişinin kendi
iradesi ile işlediği ve meydana gelen zarar veya tehlikenin büyük çoğunluğunu
uhdesinde tuttuğu fillerinde de -uyuşturucu madde kullanması gibi-
cezalandırılmaması gerekirdi. Çünkü uyuşturucu madde kullanan kişi de,
kendisine ve en nihayetinde kendi çevresine zarar vermektedir. Devlet burada,
‘sana rağmen senin için en iyisini düşünürüm’ demektedir ki, iradelerini
kendisine teslim etmiş olan bireyler için en iyi olanı düşünmek de devletin
görevleri arasındadır.
Bireyin kendisine zarar verecek olsa bile, kendi
hayatını isteklerine ve tercihlerine göre devam ettirebileceğinde şüphe yoktur.
Ancak kumar, niteliği itibariyle kişileri kendisine bağımlı hale getirmekte ve
geride değinildiği üzere; maddi kayıplar yaşayan kişilerin bu kayıpları
giderebilmek veya telafi edebilmek için, hukuka aykırı başka fiiller
işlemesinin önünü açmakta ve kazanan kişilerin de daha çok kazanma hırsının
palazlanmasına neden olarak, onları başkalarını ezmeye sevk etmektedir.
Devlet kontrolünde oynanabilen bahis ve kumar
çeşitlerinin de mevcut olduğuna geride değinmiştik. Devlet içinde teşkilatlanan
Milli Piyango İdaresi’nin tesis ettiği şans oyunları, at yarışları gibi
faaliyetler bunlara örnek olarak gösterilebilir. Kanaatimizce, toplumun genel
ahlakına aykırı olduğu gerekçesiyle kumar oynamayı kabahat sayan ve kumar
oynatılması için yer ve imkan sağlanmasını da ceza kanununda suç olarak ihdas
eden devletin, kendi tekelindeki şans oyunlarının reklamlarını yapması ve bu
oyunların oynanması için gerekli faaliyetleri sürdürmesi de şaşılacak bir
durumdur. Bu durumda devlet, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama fiilinin
faili konumuna gelmektedir. Kumar, kim tarafından oynatıldığı önem taşımaksızın,
bireyleri içine çeken bir bataklıktır.
İnsan, hırslı bir canlıdır. Bir kere kazandığı zaman
hep daha fazlasını kazanmak ister ve bu uğurda kendini feda eder. Kumarda da
bir kere kazanan kişi, kolay yoldan maddi kazanç elde etmenin verdiği haz ile
hep daha fazlasını kazanmak istemekte ve farkında olmadan kumara bağımlı hale
gelmektedir. Bu da, kazanmak umuduyla girdiği bu yolda çok büyük kayıplar
vermesine neden olur. Küçük kazançların verdiği hazla, daha büyük kayıplar
vereceğini hesaplamadan kaybolup giden hayatlar, kumarın kurbanlarıdır.
‘Harese nedir bilir misin oğlum? Arapça,
eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris kelimeleri hep
buradan türemiştir. Harese şudur: Develere çöl gemileri derler, bilirsin. Bu
mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür durur, o kadar
dayanıklıdır. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri
yerde o dikeni koparır ve yemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında
yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle
karışınca, bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar,
kanadıkça yer. En sonunda da kan kaybında ölür. Bunun adı haresedir.’
Zülfü LİVANELİ-Huzursuzluk
[1] YEŞİLYURT, Ahmet,
Tanzimat’tan Erken Cumhuriyet’e Kumar, Yayınlanmamış Doktora Tezi,
Eskişehir, 2019, s.4
[2] ÇALIN, Sena,
Anadolu Bölgesinde Kumar Bağımlılığının Psikolojik Semptomlarla Olan
İlişkisinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2019
[4] “Kazanç amacıyla oynanan oyun olup, bütün
kâğıt oyunları buraya girdiği gibi, rulet şeklinde oyunlar, hatta at koşuları
da girer. İng. ‘Gambling ‘; Fr. ‘Le jeux d'argent’ TUĞLACI, Pars
(1971) 20. Yüzyıl Ansiklopedik Türkçe Sözlük, 2. Cilt, İstanbul, Pars
Yayınevi, s. 1700 Aktaran: BABAYİĞİT, Beşir, Kumar Oynanması İçin Yer
ve İmkan Sağlama Fiilleri, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 34.sayı, 2018,
s.284, Kabul Tarihi: 22.03.2018 www.dergipark.com
[5] KARAKEHYA, Hakan,
Kumar Kabahati, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2.sayı,
2013, s.233 https://jurix.com.tr/article/5754
[6] YAŞAR,
Osman-GÖKCAN, Hasan Tahsin-ARTUÇ, Mustafa, Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza
Kanunu, 5.Cilt, Ankara, 2010, s.6452
[7] Ceza verilmesine
yer olmadığı kararı verilebilecek diğer haller için bak: CENTEL, Nur-ZAFER,
Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14.Bası, İstanbul, 2017, s.788
[8] KARAKEHYA, Hakan,
Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama Suçu, Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Araştırmaları Dergisi (Nur CENTEL’e Armağan), C.19, S.2, 2013
[9] Kaczynski,
Theodore John, Sanayi Toplumu ve Geleceği/Manifesto (Insdustrial Society
and Its Future), 2. Baskı, 2013, s.36
[10] ‘Sanığın spor müsabakaları ile ilgili olarak bahis
oynatacağını süperbahis.com isimli internet adresinde duyurup, sahte kimlikle
farklı bankalar nezdinde açtırdığı hesapları kullanarak yetkili mercilerden
izin almaksızın bu adres üzerinden bahis ve kumar oynattığının iddia edildiği
olayda…’ Yargıtay 15.CD, 2015/14796 E., 2016/4573 K., 09.05.2016
[11] KARAKEHYA, Kumar
Kabahati, s.235
[12] ZAFER, Hamide,
Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4.Bası, İstanbul, 2015. s.277
[13] OTACI,
Cengiz-KESKİN, İbrahim, Türk Kabahatler Hukuku, Ankara, 2010
[14] ZAFER,
s.326
[15] KARAKEHYA, Kumar
Kabahati, s.240
[16] Bak: KARAKEHYA